VEDA SONRASI

Sözünü ettiğim, değişen mahremiyetimiz…Yutkundukça boğazımdan geçenler sana dair olmayanlar, derin bir nefes aldıktan sonra sana dair olanlardan. Şimdi kendimi dağılan eşyalardan  biri gibi hissediyorum. Gün geçtikçe el değmeden can bulamayan eşyalara eşlik ederek anbean  dirilmek için birine ihtiyaç duyuyorum. Ardını gözlemediğin o anı hatırladıkça korkuyorum… Seni bir kez daha kaybetmiş olmaktan…


Zaman düğümlenirken sona varış bir kez daha zorluyor beni. Unutuyorum… Sensiz kalmanın ne demek olduğunu, sıkça… Zihnim alt üst olmuş durumdayken anıyorum sesini, ellerini, sıkıca kapattığın gözlerini. Özlüyorum… Bizsiz olmanın çaresi ile sürüklenirken geceye sığınıyorum ve yüzün aydınlansın diye öylece bekliyorum. Gökyüzü renk değiştirirken bağırmak istiyorum adını, sonra susup, içimden geçiriyorum. Her bir harfin hala aynı anlama gelip gelmediğini soruyorum.


Düşlüyorum… Özgürce yükseleceğin, seni uğurlayacağım o günü…

Bekliyorum… Son nefesine kadar seni yudumladığımı duymanı ve son nefesimde bana ait olmanı…

Şeyma AKIN
www.kafiye.net