Kozadan Kelebeğe 

Milyonlarca öğrencinin kendini tatilin kucağına bırakmak için sabırsızlandığı şu günlerde bir eğitimci bir yazar olarak ,onlara son bir hatırlatmam olsun istedim .

Yaşam boyu ;sizi heyecanlandıracak, ruhunuzu  harekete geçirecek bir varlık amacınız  varsa hücreleriniz  tazeleniyor ya da yeniden hayat buluyor. Tecrübeyle sabit… Kaldı ki insanın ,her şeyden önce kendi yaratılış amacının bilincinde olması gerekir.
         Başarmak, herkes için gerçekleşmesi arzulanan bir rüyadır ve hiç kimse zirveye ulaşmak için başarı merdivenlerini elleri cebinde tırmanmamıştır. Her başarı kendi koşulları içinde değerlendirilmelidir.

         Gelelim amaçlı olmanın ruhumuzdaki etkilerine. Başarmak  amacı olan insan  ruhuna değişim ve gelişim tohumları ekerek  çıkar yola. İstek ve kararlılığının devam  etmesiyle tohumlar filizlenmeye, yeşermeye başlar. İçini  tanımlayamadığın bir kıpırtı kuşatır; işte bu ,HEYECAN. Sorular peş peşe düşer zihnine: Nasıl yapabilirim, ne yapabilirim, niçin yapmalıyım?…Aslında sorular cevaptır. Çözüm odaklı, pozitif cevaplar verdiğinde  artık düşünmekten ,hayal  etmekten daha fazlasını yapman gerektiğini anlarsın. Harekete geçmen ,ilk adımlarını atman gerek. Başarmak için ne annene, ne babana ne okula, dershaneye ne de başka bir şeye ihtiyacın var. Başarmak için önce kendine ihtiyacın var. O halde işe kendine inanmakla başlayabilirsin. Küçük ,kararlı  ve sürekli  adımlarla ilerken karşın çıkana zorlukların seni dibe çekmesine izin vermemelisin. Zorluklarla ,sıkıntılarla karşılaşman senin doğru bir yolda ilerlediğinin göstergeleridir ,unutma. Kendi kendinizi  motive etmeyi öğrendiğinizde  başarmanın getirdiği mutluluğun tadını alıyorsunuz ,onu tüm benliğinizle yaşıyor ve huzur buluyorsunuz.Gerçi herkes için farklıdır mutluluğun kaynağı. Ancak her insanın önceliği kendi geleceği kurmak ve kurtarmaktır.Başarılı olmadan geleceğinizi  kurmanız  mümkün görünmüyor.Yeryüzünde kimse yoktur ki hazır bir yaşam sunulmuş olsun ona .Bir bakın etrafınıza…Öğretmenlerinize,yakınlarınıza,tanıdıklarınıza ,belli alanlarda tanınmış ,alkışlanmış,kabul görmüş,fikirleri bayraklaşmış  sanat ve devlet adamlarına,düşünürlere,varlıklı insanlara bakın.Hangisi bulunduğu noktaya ter dökmeden gelmiştir?Hiçbiri değil mi?O halde mutluluk;sıkıntının,zorluğun olmaması değil ;bütün bunların arasında ruhumuzun dinginliğe ulaşmasıdır. Ruhumuz dinginliğe ulaştığında hayat serüveni başlar.Öyle bir serüven ki kelebeğinkine benziyor.Bu öykü beni yaşamımın farklı noktalarında hep yakalamış ve hep etkilemiştir:

       ‘’Bir sarı kozada küçücük bir delik belirdi; adam oturup kelebeğin  bedenini bu delikten çıkarabilmek için gösterdiği çabayı  saatlerce izledi.Bir ara kelebeğin ilerlemek için çaba göstermekten vazgeçtiğini sandı.Kelebek çok çabalamıştı,yorulmuş olmalıydı;belki de artık yapacağı bir şey kalmamıştı,elinden gelen her şeyi yapmıştı kelebek. Adam,ona yardım etmeliyim diye düşündü.Eline küçük bir makas aldı ve kozadaki deliği büyütmeye başladı.Derken kelebek dışarı çıkıverdi.Fakat ters giden bir şey olmalıydı.Kelebeğin kanatları buruş buruş,bedeni kupkuruydu.Adam izlemeye devam etti;çünkü kelebek   her  an kanatlarını açıp uçmaya başlayabilirdi.Bunların hiçbiri olmadı ne yazık ki…Kelebek uzun süre kuru ve çelimsiz bedeniyle süründü yerde.Defalarca denemesine rağmen kanatlanıp uçamadı.

      Adamın iyi niyeti ve sevecenliği   ile anlayamadığı bir şey vardı:Kozanın deliğinin kısıtlılığı karşısında kelebeğin  gösterdiği çaba esnasında vücudundan salgılanan bir çeşit sıvı kelebeğin kanatlarını güçlendiriyor ve kozadan çıktığı anda uçmasını sağlıyordu.İşte sevgili gençler ,küçücük üstelik en uzun yaşayanının bir gün yaşadığı bilinen bir kelebeğin uçuş öyküsü bu.Ne düşünmeliyiz sizce.?

   Bazen,yaşamda tam olarak ihtiyaç duyduğumuz şey çabadır.Bir tohumun yeşermek için verdiği çaba kelebeğin kozasından çıkmak için verdiği çabadan az değildir.Aslında bu,var olmanın çabasıdır.Çabalamadan ilerleyen,hareket etmeden oturduğu yerde verimli olan tek varlık ,tavuktur.Oysa sen,varlıkların en üstünü,en şereflisi  olan insansın…Düşün ,karar ver,harekete geç,çabala,pes etme ve  BAŞAR.

 Sevgi ve başarı dileklerimle…

Yadigar ÜNVER
www.kafiye.net