Konuş Benimle

Yirminci yüzyılın insanlığa getirdiği yıkımların ve acıların temelinde paylaşım savaşları ve sömürgecilik vardı. Bu yüzyılın son çeyreğinde yüz değiştiren sömürgecilik, küreselleşme adıyla insanı insanlıktan çıkarıp yalnız bir nesneye, kendine yabancılaşan gittikçe dünyadan yalıtılmış bir varlığa dönüştürmek istedi, istiyor. Bu durumda insanlık, yeni ruh halleri geliştiriyor; seçenek olarak da kendi içindeki yeni tözlerin ayrımına varmak istiyor.

KONUŞ BENİMLE, hem dünyanın hem insanın kalbindeki sancıları, hem de bu sancıları sevince dönüştürmek için emek veren insanların savaşımını konu alırken gündelik yaşamlarımız içinde tutunabileceğimiz küçük mutlulukların da altını çizen şiirlerden oluşuyor.

Kafka’nın kahramanları gibi dış dünyanın göze görünmez baskılarıyla bir kısırdöngüye düşen insanın trajik şiirinin peşindedir Karakuş. Kendini arayan, sağlıklı yanını geliştirirken hastalıklı yanıyla yaşamayı öğrenmek isteyen insanı kendine özgü bakışıyla anlatmaya, geleceğe iletmeye çalışıyor.

Aşkın kimyasındaki yapı taşlarını koruyan büyüsüyle, çağın aşka bakışındaki yapaylıkların, hesaplılıkların evrensel açmazını sezen; saf, çocuksu aşkın doğallığıyla yaşanacak mutlulukların yenileştirici, dönüştürücü, yaşama gücüyle donatılmış insanı yaratacak mutluluklar olduğunu söyleyen şiirler yazıyor ozan.

Dünyanın neresinde olursa olsun insanlığın değişmez değerlerini savunan şiirlerdir bunlar. Çelişkileri ve acıları imgelerle vurmayı hedefleyen bu şiirlerde Karakuş’un hem ince, hem derinlikler içeren hem de yalın bir şiir dili kurduğunu görüyoruz.

HİDAYET KARAKUŞ

Yazmaya başladığı öğrencilik yıllarından beri kendi dışındaki insanın sorunlarını kendine dert edinen bir ozan, bir yazar. Edebiyat çalışmalarında şiirden romana, radyo oyunlarından çocuk yazınına uzanan bir yelpazede ürünler vermektedir.

Geniş bir insan ve dünya sevgisiyle yazan Karakuş, dünyanın geleceğinden kaygılı ama umutsuz değildir. Yazdığı her alanda kazandığı ödüller onun sanatına, sanatının biricik aracı dile ne denli saygılı ve egemen olduğunun kanıtıdır.

Özellikle anadilin bir insanın kimliğinin ve ruh dünyasının oluşumunda çok önemli bir etken olduğunun bilinciyle pek çok panele, radyo ve televizyon izlencelerine katılmaktadır.

Şiirlerindeki görsel yapısıyla da dikkatleri çeken Karakuş’un şiirlerinden oyunlar yapılmakta, gösteriler düzenlenmektedir.

Toplumcu gerçekçi anlayışla edebiyatın özgül yapısından ödün vermeden, şematizme ve slogancılığa düşmeden sözünü söyleyebilen bir ozan olarak tanınmaktadır.