RÜZGÂRLA GİDEN MEKTUP

Nasıl bir oyun yazdın hayatın sahnesinde 
Gişe rekoru kırdı gözü badem bal oğlum.
Konuşturdun elleri hançerler sinesinde 
Dur, sus nedir bilmezdin telefonda lal oğlum

Hasretinle uyuştu gönül kuşumuz sarhoş
Sağa sola uçuyor önündeki yollar boş 
Beklemekten usandım artık sen de bana koş 
İçinde biriktirme gözyaşını sal oğlum.

Rüyalar kâbus oldu hasret kaldık sabaha
Suçumuz güvenmek mi layık mıydık günaha 
Pişman olup gönlüme doğar mısın bir daha 
Düşlerinde hasretin denizine dal oğlum.

Tekrar döner diyordum gittiğin o günlerde 
Alev alev yanarım bayramda düğünlerde 
Taş tıkanır gırtlağa zor geçen öğünlerde 
Yediğim şifa değil zehir dolu yal oğlum.

Aklımı çaldın gittin değil midir hırsızlık 
Haksızlıktır yaptığın bu emeğe haksızlık 
Çareler uçtu gitti çevremizde yalnızlık 
İlenmek de istemem sen de yalnız kal oğlum.

Adresin belli değil mekânın belli değil 
Ben eğildim büküldüm birazcık da sen eğil 
Bu sana son mektubum bunu anla artık bil
Rüzgârlarla gönderdim yağmurlarla al oğlum.
Afet KIRAT
www.kafiye.net