ANNEME
Senin görmediğin, yabancısı olduğun bir iklimin
Kahır kusan elem kokan bir akşamından yazıyorum sana
Kar yağmış şehrin sokaklarına damlarına
Bizim oralarda bademler çoktan tomurcuğa durmuştur oysa

Niçin yazıyorum sana !
Yıllardır içimde saklayıp da büyüttüklerimi paylaşmak istedim galiba
Sen bu satırları okurken benim yüreğimi hangi hoyrat zamanlar
Hangi eller örselemiş olacak, kim bilir…
Sen… otuz beş yıldır uzakta olan şimdi
Varlığını tadamadığım,göğsünde ağlayamadığım
Ve böyle olduğu için sevemediğimsin
Ellerin nasıldır,nasıl tutar
Gözlerin ne renktir ,nasıl bakar
Nasıl ‘yavrum ‘dersin
Nasıl bağrına basarsın anne
Ne zaman sen düşsen yüreğime
Tüm bilinmezliğinle
Acıyorum ben,kanıyorum usul usul
Her yanım delik deşik anne
Yüreğim özlemine beşik anne
Neden anne,nasıl anne
Neden sana ihtiyacımın en fazla olduğu
Acıyan yerlerimi öpüp onları dindireceğin bir yaşta
Ansızın çıkıp gittin hayatımdan
Neden yıllardır hiç arayıp sormadın
Sen denize bakan küçük bir köyün yamaçlarında üşürken
Ben sana yanıyordum anne
Anneler hisseder derlerdi evlatlarını
Sen beni hiç hissettin mi anne
Yıllardır çığlık çığlık yaşadığım özlemler
Senin de yüreğini titretti mi anne
Bunca zaman nerdesin,nerdesin anne
Bir türlü hazmedemiyorum
Tam otuz beş yıldır arayıp sormayışını
En dokunanı düğünüme gelmeyişini
Gelmedin anne

Sevseydin eğer beni
Ya da bir anlamım olsaydı senin için
Gelirdin…gelmedin
Çocukça bir soru:
’Sen artık başkalarının annesi olduğun için mi gelmedin ?’

Keşke her şeye rağmen ‘Seni seviyorum .’diyebilsem
Zaman geçtikçe daha da kopuyorum senden
Belki de yerini dolduran biri olmadığı için yaşamımda
Sana bu kadar kırgınım
Kim bilir
Kırgınım da bu özlem niye değil mi anne
Galiba, ben hâlâ çocuk yüreğimle
Seni bekliyorum anne
Ellerin ellerime
Yüreğin yüreğime değsin istiyorum
Hadi saçlarımı okşa anne
Bağrına bas beni
Bir yanı hiç büyümeyen bir anneyim şimdi ben
Bir yanım hep çocuk
Artık yoruldum biliyor musun
Kokunu, dokunuşlarını aramaktan yoruldum
Enine boyuna mutluluklarım da olmadı
Senin yüzünden
Bütün sevinçlerim sığ
Mutluluklarımınsa bir yanı yoktu anne

Hiç beklenmedik zamanlarda
Yokluğunun acısının nasıl düştüğünü içime
Ve nasıl yaktığını beni biliyor musun
Hayır anne… sen hiçbir şey bilmiyorsun
Ömrümce sana yolladığım bir şarkı vardı:
‘Sana öyle hasretim ki…’
Sen bunu da bilmiyorsun
Ben kuşların kanatlarında
Yağmurlarla, rüzgarlarla
Sana yolladım bu şarkıyı hep

Anne, dön artık
Özle beni,ara beni,bul beni
Yüreğinden sürgün değilsem
Hayatıma geri dön
Gönlünde küçücük bir yer aç bana
Senin sevgini istiyorum anne
Senin dönmeni bekliyorum anne

Yadigar Ünver
www.kafiye.net