şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Ruhunun bedeninden yaşlı olduğunu haykıran bal rengi gözlerine takıldım kaldım, kıştan kalma is kokulu bir günün sabahında… Masum gelinciğin yaprağındaki çiy tanesi kadar yalnız ve sessizdi. Kuruntulu gölgelerin cirit attığı bu dünyada geceden sabaha yürümüş gibi yorgun, kalıtsal bir hastalığı varmış gibi titrekti tüm bedeni.
Yorgunluklarını birbirine yaslanarak gideren umur görmüş ahşap evlerden birinin üst katında oturan genç kadın; insaniyetinin olanca azgınlığını kusuyor, vicdan sıtmasına tutulmuş bedeni durmadan şahlanan vahşi atların iri kıyım adımlarıyla tepiniyordu.
Feryatları duyulmayan, ahvalleri bilinmeyen mekân sahiplerinin asude yaşantılarına ortaklık edecek en yeni komşusu olacak genç; flu tüller gerisindeki sevdiklerinin siyah gözlüklerle perdeledikleri nemli gözlerini, ıstırapla dudak ısırışlarını, kehribar sarısı yüzleriyle metanetli duruşlarını başkasının gözüyle görmüşcesine sükûnetle gözlüyordu.
Cemrelerin sıcaklığıyla uykudan uyanan tabiat ana, rahmetin bereketiyle rengârenk giysilerini giymiş görücüye çıkmıştı. Renklerinin sarmaş dolaş olduğu, bayram coşkusunun yaşandığı kırlar, ovalar cennet rengine bürünmüştü. Dinlenen, dinçleşen her bir ağaç çeşitli renk ve biçimde çiçeklerle bezenmişti. Kış mevsiminde toprağın sinesine tutunup istirahate çekilen tohumlar baş vermiş, yemyeşil çayır ve bahçelerde; nergis, sümbül, gelincik, papatya,
Evimize giderken yürümek, sadece saatlerce yürümek istedim. Amacım vakit kazanmak mıydı, yürürken kendi kendimle dertleşmek miydi orası muamma… Yoksa duvarlarını bir zamanlar kahkahalarımızla yıkadığımız evimizde senin yokluğuna nasıl alışacağımın tedirginliğiyle mi geri geri gitti adımlarım? Yürüdüm yürüdüm, saatlerce yürüdüm. Ne gözümde yaş, ne ağzımda tükürük kalmayıncaya kadar.