şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Ölüm ki ortak yurdumuz yapısı teklik sen ben yok
Gölgeler sırdan ışımış canlar var orada kan yok
Topraktan inşa bedenler devrildiğindendir elbet
Hatrımızı taşa çalıp gönül mülkünü yıkan yok
Gönül yıkan kullar bizden değildir
Kabedir kıblemiz dönenlerdeniz
Nefret eken kullar bizden değildir
Aşk sacında her dem yananlardanız
Dünya gurbetinden ne güzel geçtin
Gönüller nurunla yıkanır ebed
Güneşi gülüsün Sen kainatın
Şefaat kıl lütfet bize Muhammed
Medine’nin gülüydün hiç gülmedin
Alemlere ışık saçar didarın
Son resulsün Sana hayran ümmetin
Beklediği rahmet Sensin toprağın
Ağladı toprak kırmızıya çaldı
Kerbela matemdi Kerbela hüzün
Günahsız Ehl-i Beyt dikensiz güldü
Yok mu bir ehl-i din güle su versin
Unutulmuş bir saz semaisi şimdi hüzün
İtiraf ediyorum “bir çift martı kanadı öldürdüm,” dedi perikızı
“Fakat kan akmadı martının ufacık bedeninden
Yaseminin yanakları nemlendi bilmem ki neden”
Bu dünyayı seven kullar ne buldular ne buldular
Mevlasını öven kullar nurdan hazine buldular
Sema ışığa dönüyor gafil sahipsiz sanıyor
Aşıklar Rabb’i anıyor insanı ayna buldular
Hakk’a aşık olan kullar,
“Hu” diyerek döner durur.
Gönülleri nurla dolmuş,
Yüzlerine şavkı vurur.
Sevdik seni ey Nebi, sılaya dönüş gibi.
Gönüller sana yandı, lâl oldu ateş gibi.
Kapkaraydı ufuklar Efendim, doğmasaydın.
Kurumuştu topraklar, nur olup yağmasaydın.
Derviş derviş “Hu” derviş
Sözleri hep su derviş
Söyle Hak kelamını
Gönülleri yu derviş