şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Yeşil vadinin nefti karanlığında Harşena’nın kloş eteklerinde yarım kalan düşlerin düğümlediği yılgın yüreğin üstüne yükleniverdi bir kara melek.
Ateş saçan gözleri karanlıklar içinde karayı görmeye çalışan kara göz bebeklerinin
zavallı görüntüsüne kapılıverdi birden.
Gece siyah şalını sermeye hazırlanıyordu yine. Soluk da olsa küçük pırıltılar görünmeye başlamıştı üstünde. Kavurucu sıcağın yerini tatlı bir serinlik alıyordu. Bir nağme tutturmuş esip duruyordu rüzgâr. Barak havası gibiydi hüzünlü ve ağır. Yavaş yavaş bulutları gönderip gökyüzüne yıldızları ekmek ister gibiydi.
Akşam süpürmek üzereydi gündüzü ufkun keskin tarafına. Ve bir kadın yaşlı kayınvalidesinin anılarını süpürmüştü kapı önüne, doldurup ceviz sandığına. Yaşlı kadın bulutları bağlamıştı göz kapaklarına, süzülüyordu tuzlu damlalar. Ne dili dönüyordu ağzının içinde “Dur, yapma!” demeye, ne gücü yetiyordu alıp geri getirmeye. Çok yaşlıydı, defalarca geçirdiği felçten yürüyemiyordu artık. Sürünerek gitmek istediği yere gidebiliyordu. Gelininin sürüyerek götürdüğü sandığın peşinden süründü o da, kapının eşiğinden geçerken zorlansa da başarmıştı işte.