şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Aynı istasyonda sessiz bir akşam.
Gecenin tüm karanlığı çökmüş şehrin üzerine
Saatler o bildik zamanı gösteriyor
Gözler yorgun,eller kırık dökük….
Şimdi bir Eylül gecesi,
Sözlerinin alevi düştü yüreğime….
İçimde esir artık cümlelerim.
Kapattım en zifiri karanlıklara.
Vakit gitme vakti
Toplayıp tüm yaşanmışlıkları,
Doldurup ayrılığın çantasına
Yaşanmamışlıkları da alarak yanına
Ben hüzün gözlü çocuklar gördüm
İçinde yarasını kanatan
Geceleri korkarak boşluğa sarılan
Umudun ışığında karanlıkta oturan.
Geriye kalan son hüzünlerimi doldurup,
Gemilerin yüküyle gitmeliyim.
Güne güneş doğmadan.
Gözlerinin sıcaklığını almadan,
Aşk susmaktır ey sevgili.!!
Kelimelerin yetmediği güzelliği
Yürekte büyüttüğün sevgiyi
Gözlerden yansıtmaktır.
Susup tüm kelamlara
Manayı yürekte haykırmaktır.
Geriye kalan son hüzünlerimi doldurup,
Gemilerin yüküyle gitmeliyim.
Güne güneş doğmadan.
Gözlerinin sıcaklığını almadan,
Ben seni yüreğimin başkentinde
Başka şehirlere yolcu ettiğim istasyonlarda
Geri döneceğin ihtimaliyle seviyordum.
Biraz buruk,biraz hüzünlü ve gözleri nemli
Elleri havada dur gitme!! der gibi
Güçlüklerle yokluklarla karşılaşırsın hayatta
Bir selamını alır da
Borçlu çıkarsın sonunda
Yokluk kamçı gibi vurulur sırtına
Bir parça ekmek yetmez karnını doyurmana
Suskun yüreğimin feryadı bu içimde yankılanan
Yokluğunun kaçıncı gecesi böyle ağlatan
Varlığınla kurşun sıksan,
Kurşun geçmezdi geceye.
Yokluğunla her yanım yara bere içinde