şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Merhaba sevgili dostlarım. Hayırlı günler dilerim. Nasılsınız? Sevgili dostlarım, bugün Türk Ulusunun bağımsızlık savaşını verdiği dönemde oluşan sisli ve puslu hava, bugün Kuşadası’nda da sisli ve puslu havaya bırakmış gibi. Gökyüzünü bulutlar kaplamış, çevreden: “ Hava çok serinledi, yok yok soğumuş…” sesleri yükseliyor.
Merhabalar. Ben şiir. Sizlerin yaşamınızda ve sizlerle iç içe olan şiirim ben. Gençlerin sevgililerine aşk ilanlarında, eski zamanlarda sevgililerine mektuplarında her zaman ben vardım ve duygularını, aşklarını, sevdiklerini bütün aşıklar benim dilimden anlatırlardı aşklarını. Doğrusunu isterseniz o kadar çok sevinirdim ki, sevgililerin mutluluklarını gördükçe ben de mutlu olurdum.
Bugün çok üzgünüm dostlarım. İnanın o kadar çok üzgünüm ki, söze nereden başlasam diye o kadar çok düşündüm ki! Hala daha düşünüyorum dersem inanın bu konuda çok samimiyim. Öyle hızlı bir yaşam sürdüm ki hayatımda. Bu sizin düşündüğünüz o nerde akşam orada sabah veya lüks bir yaşamın verdiği zevkü sefanın içerisinde geçen; bir eli yağda bir eli balda cinsinden değil hani.
Merhaba sevgili dostlarım. Bazen hiç ummadığınız bir şiir, bir satır yazı, bir resim sizlere o kadar çok şeyler anımsatır ki, birden çok derinlere dalarsınız. Hatta rüyalar içerisinde şöyle bir dolaşmaya bile gidersiniz. Hoppala, bu da ne demektir de diyebilirsiniz.
Merhaba sevgili dostlarım. Biliyor musunuz neler oldu? Buralarda bir fırtına, bir yağmur bastırdı ki, sormayın gitsin. Çatı katında oturuyorum diye birazcıkta korktum. Şimdi bazılarınız gülmeye başladınız bile. Siz gülün bakalım. Ben hiç gülmüyorum.
Taklit, taklit, taklit… Bütün yaşantımız boyunca nereye baksak karşımıza çıkar hep taklit. Doğduğumuz andan itibaren ölümümüze kadar sürdürdüğümüz yaşantımızın yüzde altmışını bulan bir yaşamın takliti.
“Bir gün daha geçti uzaklarda, sensiz….
Yaşandı hayat körtopal…
Karanlık çöktü işte yine en anlamsızlığı ile,
Şehir sustu yavaşça…
Merhabalar sevgili dostlarım. İzmir’de çok sıcak vardı. Bu sıcak havanın akşam üzerinde siz sevgili dostlarla buluşmak evden ayrıldım. Evden çıkmadan önce Sivas’ta kullanacağım, okuyacağım yazıları ve bir de gerekli olacak diye dizüstü bilgisayarımı yanıma aldım. Valizimi aldım. İlaçlarımı aldım. Telefon, bilgisayar ve fotoğraf makinasının şarj aletlerini de büyük bir özenle valizime yerleştirdim. Telefonumu da cebime attıktan sonra dolmuş durağına yürüdüm.
Merhabalar sevgili dostlarım. Hayırlı günler dilerim sizlere. Uzun zamandır kafamı kurcalayan iki nokta var. Şu sanal alem dediğimiz face ve diğer paylaşım siteleri ile edebiyat sayfalarındaki eleştiri yazıları ile yapılan yorumlar. Nedense kafama o kadar takıldı ki, sonunda bazı düşünceleri sizlerle paylaşma ihtiyacı hissettim. Hani kafa tokadan başka bir şey takmam aslında, ancak face ve edebiyat sayfalarındaki yorumları gördükten sonra konuşmadan edemeyeceğim.
Değerli dostlarım. Bilirsiniz yaşantımızda; sağlık, gençlik, para, dostluklar konusunda daima sıkıntılar yaşarız. Yaşantımızın ana temel unsurunu oluşturan bu dört sözcük, günlük yaşantımız içerisinde bazen güldürür, bazen düşündürür, bazen de gözyaşı dökmemize neden olur. Ağlanacak halimize güleriz, gülünecek halimize de ağlamaya başlarız. Ne yaşamımızın değerini ne de insan olduğumuzun değerini bilerek hareket etmeyiz. Yaşam içerisinde o kadar ilginç olaylarla karşılaşıyoruz ki dostlarım. Hangisini ele alsam inanın